Türkiye Besin Sanayii Patronları Sendikası (TÜGİS), “22 Mart Dünya Su Günü” münasebetiyle tüm dünyanın en değerli gündemlerinden biri olan kuraklığın tarım üretimine ve besin sanayiine olan tesirleri hakkında açıklamalarda bulundu. “Kuraklık en değerli gündem unsurlarımızdan biri ve bir müddet daha gündemimizden düşmeyecek” diyen TÜGİS İdare Şurası Lideri İ. Kaan Sidar, Su Hayattır diyerek suyun ve ziraî üretimin direkt besin üretimini etkilediğini de hatırlattı. Sidar; kısıtlı su kaynaklarının israfına yol açan klasik ve verimsiz sulama sistemleri başta olmak üzere, ziraî üretimde birçok sürdürülebilir değişikliğe gidilmesi gerektiğini vurguladı. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı şimdiki kuraklık haritasında “olağanüstü kuraklık” görülen bölgeler dikkat çekiyor. Haritada, ziraî üretim faaliyetlerinin olduğu bölgelerde de kuraklığın tehlike hududuna geldiği görülüyor. Dünya genelinde  küresel ısınma nedeniyle buzulların erimesi,  kar yağışı başta olmak üzere yağış ve rüzgar nizamlarının değişmesi, buharlaşmanın artması üzere iklim değişikliği kaynaklı meseleler, kuraklık ya da ani sel baskınlarına neden oluyor. Türkiye Besin Sanayii Patronları Sendikası da (TÜGİS), “22 Mart Dünya Su Günü” hasebiyle tüm dünyanın en kıymetli gündemlerinden biri olan kuraklığın tarım üretimine ve besin sanayiine olan tesirlerine dikkat çekti. 

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Besin Sanayii Patronları Sendikası (TÜGİS) İdare Heyeti Lideri Kaan Sidar, kuraklığın içilebilir su kaynakları üzerindeki kaçınılmaz tesirinin yanı sıra, tarımda ve hayvancılıkta üretimden toprağın bozulmasına, ziraî zararlıların yayılım alanları ve cinslerindeki artışlara kadar birçok olumsuz tesiri olabileceğini kaydetti. Sidar, “Türkiye ve dünya gündemindeki birçok olay, hammadde üretimi ve tedariki başta olmak üzere besin sanayisini etkileyen sonuçlara sebep oldu. Global manada ortak bir gündem olan kuraklık ise tedbir alınması gereken hususların başında geliyor” dedi.

Su döngüsünde nizam değişiyor

Başkan Sidar açıklamalarında dünyanın su kaynakları ile ilgili yapılan öngörülerde, global ısınmanın neden olduğu sıcaklık artışlarıyla birlikte kış aylarında yağışların daha çok yağmur biçiminde düşmesi, kar örtüsünün ise daha süratli eriyerek yüzeysel akışa katılması nedeniyle yağışlardan gereğince faydalanılamadığını vurguladı. Bu durumun ise bilhassa yüksek rakımlardaki kar yağışı döngüsüyle kentsel-tarımsal su gereksinimini karşılayan bölgelerde, suya en çok gereksinim duyulan vakitlerde su derdi sorununun oluşabileceğinin altını çizdi. Sidar, “Su döngüsünün nizamının değişmesi, başta su kaynaklarının kalitesini ve su teminini değerli ölçüde değiştirecek. Bu tesirler de suyun hayati değere sahip olduğu tarım üretimi ve hayvancılık başta olmak üzere, iklimin direkt tesirinin görüldüğü besin dalı dahil birçok kesimi etkileyecek” açıklamalarında bulundu.

2023 yılında ziraî üretimde kuraklığın tesirleri görülecek

Sürdürülebilir su tüketimine de dikkat çeken Sidar, “İklim değişikliği, çölleşme ve erozyonla gayret edebilmek için toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir idaresini sağlamak gerekiyor. Bunun için de ziraî alanlardaki sulama faaliyetleri öncelikli olmak üzere, verimli su kaynağı kullanımı epeyce değerli. Bu mevzuda ziraî üreticilerimizden başlayarak kamu ve özel bölüm kuruluşlarına da rol düşüyor”  dedi.  Sidar, kuraklığın 2023 yılında ziraî üretimdeki tesirlerini kıymetlendirerek “Bu sene kuraklığın ülkemizdeki tesiri daha da fazla görülecek. Kış yağışları kâfi oranlarda gerçekleşmedi. Ayrıyeten ülkemizin 11 vilayetini etkileyen zelzeleler ve ardından yaşanan seller, bu yılın başından itibaren bölgedeki ziraî üretimi, eserlerin kalitesini ve eserlerin besin endüstrinde kullanılmak üzere tedarikini etkiledi. Yaşanan felaket, insanların temel muhtaçlığı olan besin üretimini de olumsuz etkileyerek o bölge özelinde kuraklıkla birlikte ikinci darbeyi de vurmuş oldu” açıklamalarını yaptı. 

Kuraklık ziraî üreticinin üretim tercihlerini de etkiliyor

Gıda kesiminde en kıymetli faktörün hammadde ve hammaddenin kalitesi olduğunu vurgulayan   TUGİS İdare Konseyi Lideri İ. Kaan Sidar, kuraklığın ziraî üreticinin o sene ekeceği eser tercihinde de tesirli olduğunu ekledi.  Bir kişinin bir günlük besin gereksiniminin karşılanabilmesi için 4.000 litre suya gereksinim duyulduğunu belirten Sidar,  “Yetişmesi sırasında çok ölçüde suya muhtaçlık duyan eserlerin üretiminde, kuraklığa bağlı olarak yıllar içinde düşüş olacaktır. Bunun önüne geçilmesi için kuraklıkla gayret adımlarının kararlı bir formda atılması ve istikrarlı besin arzının sağlanması kritik ehemmiyet taşıyor” dedi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı