PwC Türkiye tarafından yürütülen ve karbon emisyonunu azaltmaya yönelik projelerin finansmana erişimini kolaylaştırmayı amaçlayan Climate Finance Accelerator (CFA) global takviye programının 3.’sü için müracaatlar başladı. Türkiye çapında iklim teknolojileri, güç, ulaşım, sanayi, ormancılık ve atık idaresi üzere dallardan seçilecek en fazla 10 projeye hem teknik dayanak sağlanacak hem de yerli ve yabancı yatırımcılarla ilişki fırsatı yaratılacak.
PwC Türkiye’nin yürütücülüğünü üstlendiği, Birleşik Krallık Enerji Güvenliği ve Net Sıfır Karbon Departmanı (DESNZ) tarafından desteklenen ve iklim kriziyle gayret eden projelerin geliştirilmesini amaçlayan Climate Finance Accelerator (İklim Finansmanı Hızlandırma-CFA) programı üçüncü kere finansman gereksinimi olan projeleri desteklemek üzere başladı. Karbon emisyonunu azaltıcı projelere kapasite oluşturma, finansman kaynaklarına erişim, network oluşturma ve tanınırlık sağlama üzere başlıklarda fırsatlar sunan program için müracaatlar 29 Mayıs 2023 tarihine kadar devam edecek.
CFA programı, global sıcaklık artışını 1,5°C ile sonlandırma maksatları doğrultusunda ülkeleri teşvik etme maksadıyla ortalarında Türkiye’nin de olduğu dokuz ülkede gerçekleştiriliyor. PwC’nin globalde 2030 yılına kadar ulaşmayı taahhüt ettiği ‘net sıfır emisyon’ amacıyla çalışmalarını sürdüren PwC Türkiye; tabiata ve sürdürülebilir iktisada katkı sağlama vizyonu çerçevesinde CFA’nın iklim krizi odaklı projelerin geliştirilmesi ve finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması tarafındaki çalışmalarını destekliyor.
PwC öncülüğünde Türkiye’deki birinci basamağı 2021 yılında başlayan CFA programı proje geliştiricilere teknik ve finansal hazırlık, toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal kapsayıcılık hususlarında uzman dayanağı ve eğitim sağlıyor. Ayrıyeten hem ulusal hem de milletlerarası finans ve kamu kuruluşlarıyla bilgi paylaşımı ve eğitim imkanları sunuyor. Bu eğitimlerin akabinde İstanbul ve Londra’da planlanan yatırımcı etkinliklerinde, proje geliştiricileri ile finansörlerin bir ortaya getirilmesi ve projelerin uygun finansmana erişmeleri amaçlanıyor.
‘Sürdürülebilirlik seyahatinin her evresinde yanlarındayız’
PwC Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı Mevlüt Akbaş, projeyle ilgili şu tabirleri kullandı: “PwC Türkiye olarak sunduğumuz geniş kapsamlı ESG ve sürdürülebilirlik hizmetleri ile her alandan kurumların hakikat ve sağlam adımlarla stratejisini kurguluyor, sürdürülebilirlik amaçlarına ulaşma sürecinde gereken aksiyonları belirliyor, uygulanmasına dayanak oluyor ve sürdürülebilirlik seyahatinin her evresinde yanlarında oluyoruz. Bu hizmetlerin değerli bir kesimi da şirketlerin sürdürülebilirlik amaçlarına ulaşmalarını sağlayacak finansmana erişmelerine aracılık etmek. Karbon emisyonunu azaltma niteliği olan projelerin finanse edilebilir hale gelmesini ve finansmana erişimlerini kolaylaştırmayı amaçlayan CFA Türkiye Programı’nın bir kesimi olduğumuz için çok memnunuz. CFA, proje geliştiricilere büsbütün fiyatsız olarak teknik ve finansal hazırlık, bilgi paylaşımı ve finansmana erişim mevzularında takviye oluyor, proje geliştiricilerin yerli ve yabancı yatırımcı ağlarına erişmesini hedefliyor.”
CFA Türkiye’nin birinci basamağında (2021-2022) toplam altı proje, ikinci kademesinde ise (2022-2023) sekiz proje seçildi. Bu projeler dört ay boyunca teknik, finansal, karbon salınımını azaltma, hafifletme potansiyeli, toplumsal cinsiyet ve toplumsal içerme mevzularında eğitimlerle desteklendi. İkinci etapta tüm CFA ülkelerinin yer aldığı 15 proje ortasından CFA Türkiye’den seçilen dört proje -Biotrend, Evreka, GIO ve Werover- Mart 2023’te Londra’da yatırımcılarla buluştu.
CFA Türkiye’nin bu üçüncü basamağında ise iklim teknolojileri, güç, ulaşım, sanayi, ormancılık, atık idaresi üzere kesimlerden en fazla 10 karbon azaltım projesi seçilecek. Seçilen projelerin yatırım süreçleri için gerekli ön hazırlıklarda takviye verilecek, akabinde İstanbul ve Londra’daki potansiyel yatırımcılarla buluşturulacaklar.
Aday projelerde hangi kriterler aranıyor?
CFA Türkiye şu kriterleri taşıyan projeleri destekliyor:
- Doğrudan yahut dolaylı olarak sera gazı emisyonunun azaltılması bakımından iklim üzerinde ölçülebilir sonuçlar sağlamak üzere tasarlanması,
- Toplamda 5-150 milyon ABD doları ortasında finansmana gereksinim duyması,
- Projenin en azından fizibilite öncesi basamakta bulunması,
- Uzun vadede getiri sağlayacak bir iş modeline sahip olması,
- Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve toplumsal kapsamı artırıcı tesirlere sahip olması bir artı olarak kabul ediliyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
